Hüseyin Koçan’ın Erzurum ve Dadaş kavramı üzerine söyledikleri, derin bir kültürel ve tarihsel bakış açısını yansıtıyor. Koçan’ın “Dadaş kavramı dogmatik bir ruh asaletinin yansımasıdır” şeklindeki ifadesi, Erzurum’un ve Dadaşların taşıdığı manevi değerlerin altını çiziyor. Burada “dogmatik” kelimesi, belirli bir inanç sistemine ya da görüşe sıkı sıkıya bağlı olmayı değil, daha çok sağlam ve yerleşik bir değerler sistemi, ruhsal bir asalet anlamına geliyor. Erzurumlu olmanın, bu değerlere sahip olmanın, kişiyi insanlık vasıflarının yüksek niteliklerine taşıdığına vurgu yapılıyor. Erzurumlu, aynı zamanda kardeşlik, mertlik, büyüklük gibi erdemleri temsil eden bir kimlik olarak tanımlanıyor.
Koçan’ın, Erzurum’un Anadolu’daki Türk yurdunun tapusu olduğunu vurgulaması, şehri sadece bir yerleşim yeri olarak değil, Türklerin kültürel, tarihi ve medeniyet mirasının bir merkezi olarak gördüğünü gösteriyor. Erzurum’un bu kimliği, koçan için, sadece coğrafi değil, manevi ve kültürel bir mirası da ifade ediyor. Erzurum, bir köprü işlevi görerek geçmiş ile gelecek arasında bir bağ kuruyor. Koçan’ın sözlerinde, Erzurum’un her yönüyle Türk milletinin tarihini ve kültürünü yaşatan bir yer olduğuna dair güçlü bir anlatım var.
Aile kurumunun önemine değinmesi ve ailenin sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gerektiği vurgusu ise, yerel yönetim anlayışının kültürel bir temele dayandığını gösteriyor. Koçan, aileyi sadece bir sosyal yapı olarak değil, toplumun temel taşı olarak ele alıyor. Bu bakış açısı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim ve sosyal politikalarındaki çalışmalarına da yansıyor.
Çocuk Adalet Merkezi projesi, Koçan’ın Erzurum için geleceğe dönük bir vizyon geliştirdiğini gösteriyor. Bu merkez, çocuk hakları ve adalet anlayışını geliştirme amacı taşıyor ve Türkiye’de bir ilk olarak öne çıkıyor. Koçan, hem sosyal hem de hukuk temelli bir yaklaşımı benimseyerek, çocukların toplumsal hayata daha sağlıklı bir şekilde katılabilmesini amaçlıyor.
Son olarak, Koçan’ın, “Geçmişle geleceği buluşturmak, gelenekle yeniliği bağdaştırmak” mottosu, Erzurum’un tarihî birikiminden yararlanarak çağdaş bir şehir inşa etme arzusunu yansıtıyor. Koçan’a göre, toplumlar hem geçmişin değerlerini yaşatmalı hem de geleceğe yönelik yeniliklere açık olmalıdır. Bu dengeyi kurarak toplumun kalkınmasını hedefliyor.
Özetle, Hüseyin Koçan, Erzurum’un tarihî ve kültürel derinliğine dayalı bir toplum yapısını güçlendirirken, aynı zamanda modern sosyal ve hukuki projelerle bu yapıyı güncel ihtiyaçlara adapte etmeye çalışıyor. Bu yaklaşım, hem geçmişle hem de gelecekle bağ kurarak toplumun her kesimine hizmet etmeyi amaçlıyor.