Erzurum’un köylerinde çocuk sağlığını korumak için yüzyıllardır süren geleneksel uygulamalar ile modern aşı ve koruyucu hekimlik çalışmaları, bölge halkının yaşamını derinden etkilemiş ve çocuk ölüm oranlarında önemli düşüşler sağlamıştır.
Erzurum köylerinde çocuk sağlığı, annelerin ve ebelerin nesiller boyu aktardığı geleneksel bilgilerle şekillenmiştir. Bu uygulamalar, modern tıbbın ulaşamadığı dönemlerde hayat kurtarıcı bir rol üstlenmiştir. “Her hastalığın bir otu, her derdin bir çaresi vardır” anlayışıyla hareket eden köy halkı, doğayı eczane olarak görmüştür.
Bölgede yaygın olarak kullanılan geleneksel tedavi yöntemleri arasında:
Bu bitkisel tedaviler, mevsimsel hastalıklarla mücadelede önemli bir koruyucu hekimlik görevi görmüştür.
Çocuk sağlığında masaj ve bedensel uygulamalar önemli yer tutar. Gaz sancıları için karına zeytinyağı ile masaj, soğuk algınlığında sırtın kuru hardal ile ovulması, raşitizm riskine karşı güneş banyoları gibi uygulamalar nesilden nesile aktarılmıştır. “Köyümüzde her bebeğin ilk altı ayı bu masajlarla geçerdi” diyen 78 yaşındaki Hacı Nine, geleneksel uygulamaların önemini vurgulamaktadır.
Erzurum’da koruyucu hekimlik uygulamalarının tarihi Osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır. 19. yüzyılın sonlarında çiçek hastalığına karşı uygulanan variolasyon yöntemi, bölgedeki ilk aşı çalışmaları olarak kayıtlara geçmiştir. 1885 yılında Erzurum’da kurulan ilk karantina istasyonu, bulaşıcı hastalıklarla mücadelede önemli bir adım olmuştur.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Erzurum köylerinde sağlık hizmetleri yeni bir boyut kazanmıştır. 1930’lu yıllarda başlatılan sıtma eradikasyon programı, 1950’lerdeki BCG (verem) aşısı kampanyaları ve 1960’larda yaygınlaştırılan çocuk felci aşılamaları, bölgede koruyucu hekimliğin temel taşlarını oluşturmuştur.
| Dönem | Aşı Kampanyası | Etkisi |
|---|---|---|
| 1920-1940 | Çiçek Aşısı | Çiçek hastalığında %90 azalma |
| 1950-1960 | BCG (Verem) | Tüberküloz vakalarında ciddi düşüş |
| 1970-1980 | Karma Aşı (DBT) | Difteri, boğmaca, tetanoz kontrolü |
| 1980 sonrası | Genişletilmiş Bağışıklama | Kızamık, çocuk felci eliminasyonu |
1961 yılında çıkarılan 224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Kanunu, Erzurum köylerinde sağlık hizmetlerinin yaygınlaşmasında dönüm noktası olmuştur. Köy ebeleri, hem geleneksel bilgileri hem de modern tıp eğitimini birleştirerek annelere ve çocuklara ulaşmada köprü görevi görmüştür. “Ebe Hanım sadece doğum yaptırmazdı, çocukların aşılarını da o yapardı, hastalıklardan korunmayı da o öğretirdi” ifadesi, köy halkının ebelerine duyduğu güveni göstermektedir.
2000’li yıllarla birlikte Erzurum köylerinde aşılama oranlarında önemli artışlar kaydedilmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın “Genişletilmiş Bağışıklama Programı” ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) teknik desteğiyle, köy köy dolaşan aşı ekipleri, ulaşılması zor bölgelerdeki çocuklara aşı hizmeti götürmüştür. 2022 verilerine göre Erzurum’da bebeklik dönemi aşılama oranı %96,5’e ulaşmıştır.
Son yıllarda hayata geçirilen mobil sağlık birimleri ve aile hekimliği sistemi, köylerdeki sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmıştır. Aşı takip sistemleri, elektronik kayıtlar ve düzenli saha ziyaretleri sayesinde, her çocuğun aşı kartı dijital ortamda takip edilebilmektedir.
Koruyucu hekimlik ve aşılama çalışmalarının en somut sonucu, bebek ve çocuk ölüm oranlarındaki dramatik düşüş olmuştur. 1950’lerde binde 250 olan bebek ölüm hızı, 2020’li yıllarda binde 8,5’e kadar gerilemiştir. Bu düşüş, özellikle kızamık, boğmaca ve tetanoz gibi aşı ile önlenebilir hastalıklarda belirgin olmuştur.
Aşı karşıtlığı ve tereddüdüyle mücadele için köylerde düzenlenen eğitim toplantıları, anne-baba okulları ve cami hutbeleri gibi geleneksel iletişim kanalları kullanılmıştır. İmamlar, muhtarlar ve öğretmenler, aşının önemi konusunda toplumu bilinçlendirmede aktif rol almıştır.
Günümüzde Erzurum köylerinde geleneksel uygulamalar ile modern tıbbın sentezi dikkat çekmektedir. Anneler, çocuklarını düzenli aşılatırken, hafif hastalıklarda bitkisel tedavileri de kullanmaya devam etmektedir. “Ateşi çıkınca önce ıhlamur veririm, yükselirse hekime götürürüm” ifadesi, bu sentezin günlük yaşamdaki yansımasıdır.
Erzurum köylerinde çocuk sağlığının korunması, geleneksel bilginin modern tıp ile harmanlandığı bir süreç olmuştur. Ancak hala yapılması gerekenler bulunmaktadır:
Palandöken’in eteklerindeki Güzelyayla köyü, 1980’lerde %40 olan aşılama oranını 2023’te %98’e çıkarmayı başardı. Köy muhtarı Ali Yılmaz, “Önceleri aşıya inanmazdık, çocuklar hastalanıp ölünce anladık değerini. Şimdi her doğan bebeğin aşısını takip ediyoruz” diyerek bu dönüşümü özetlemektedir.
Geçmişten günümüze çocuk sağlığının korunması, Erzurum’un köylerinde yaşamın sürekliliğini garanti ediyor. Geleneksel bilginin ışığında modern tıbbın gücünü birleştiren bu yaklaşım, yalnızca Erzurum için değil, benzer coğrafyalar için de umut verici bir model sunmaktadır.