Bin Yıllık Manastıra Zorlu Yürüyüş: ELDAK’tan Mor Ahron Keşfi

Elazığ’ın Baskil ilçesinde yer alan ve yaklaşık bin 700 yıllık geçmişe sahip olduğu değerlendirilen Mor Ahron Manastırı, doğa ve tarih tutkunlarını kendine çekmeye devam ediyor. Elazığ Dağcılık ve Arama Kurtarma Spor Kulübü (ELDAK) üyeleri, zorlu bir yürüyüş parkurunu aşarak tarihi manastıra ulaştı. Kulüp üyeleri, hem yapının kalıntılarını hem de çevresindeki su sarnıçları ve mezarları görüntüleyerek kayıt altına aldı.

1400 Rakımda, Bin Yıllık Bir Tarih

Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Suyatağı Köyü Işıklar mezrası sınırlarında yer alan Mor Ahron Manastırı, Muşar Dağı’nın 1400 metre rakımlı zirvesine kurulmuş. Yaklaşık 10. yüzyılda Süryaniler tarafından yapıldığı tahmin edilen manastır, çevresindeki mezar kalıntıları, su sarnıçları ve konumu itibarıyla bölgenin dini ve tarihi önemini gözler önüne seriyor.

8 Kilometrelik Zorlu Parkur

ELDAK üyeleri, manastıra ulaşmak için yaklaşık 8 kilometrelik zorlu bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yaklaşık 2 saat süren yürüyüşte 400 metre irtifa kazanıldı. Yürüyüş sırasında doğa ile iç içe olan katılımcılar, hem tarihi hem de doğal güzellikleri yerinde görme fırsatı buldu.

Ziyaret Edilen Diğer Noktalar

Etkinlik kapsamında ELDAK üyeleri, tarihi Tomisa Kalesi ve Şeyh Hasan Köyü’ndeki Teslim Abdal Türbesi’ni de ziyaret etti. Tomisa Kalesi’nin Urartu dönemine ait bir uç kale olduğu belirtilirken, türbenin ve kalenin bakımsız hali dikkat çekti. Katılımcılar, bölgedeki tarihi yapıların korunması ve daha ulaşılabilir hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.

“Bu Yapı Elazığ’da Ayakta Kalan Nadir Eserlerden Biri”

Etkinliğe dair açıklama yapan ELDAK Başkanı Murat Bahçeci, Mor Ahron Manastırı’nın tarihî ve manevi önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Burası, Elazığ’da ayakta kalan nadir ve dini anlamda önemli eserlerden biri. Ancak ulaşımı zor, yönlendirme tabelaları eksik. Bu tür değerlerin korunması ve tanıtılması için yerel yönetimlerin daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Biz kulüp olarak Elazığ’ın tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtmak istiyoruz.”

“Bu Gibi Eserlere Millet Olarak Sahip Çıkmalıyız”

Etkinliğe katılanlardan Murat Karakoç ise doğa yürüyüşünün kendisi için hem bir kaçış hem de bir bilinçlenme fırsatı olduğunu belirtti:

“Evde oturup sosyal medyada zaman geçirmektense böyle bir etkinliğe katılmak benim için çok daha değerliydi. Çoğu kişinin bu mabedin varlığından haberi bile yok. Bu gibi tarihi eserlere millet olarak sahip çıkmalıyız.”

Manastır ve Bölgedeki Tarihi Değerler İçin Koruma Çağrısı Katılımcılar, bölgenin tarihi ve turistik potansiyeline dikkat çekerek Mor Ahron Manastırı ve çevresindeki yapıların korunması, ulaşımın kolaylaştırılması ve tabelaların artırılması yönünde çağrıda bulundu. Uzmanlara göre, bu tür yapılar sadece kültürel miras açısından değil, aynı zamanda bölge turizmi için de büyük önem taşıyor.