Erzurum’da Ramazan ayı, sadece manevi yönleriyle değil, aynı zamanda bu manevi atmosferi pekiştiren özel gelenekleriyle de dikkat çeker. İşfe‘ lenâ duası, bu geleneklerin en önemli ve anlamlı parçasıdır. Teravih namazının sonunda okunan bu dua, asırlardır devam eden bir gelenek olarak Erzurum’un ruhunda derin bir yer edinmiştir.
Dua, kıyâmet gününde şefaat talep etmek ve Allah’tan rahmet dilemek için okunur. Erzurum’daki müezzinler tarafından okunan bu dua, sadece bireysel bir istekten çok, toplu bir dua niteliği taşır. Erzurum halkı, dua sayesinde hem kendisi hem de etrafındaki insanlar için rahmet ve merhamet diler. Bu, yalnızca bir dini ritüel değil, aynı zamanda sosyal bir birlikteliğin, dayanışmanın da bir ifadesidir.
M. Talat Uzunyaylalı’nın ifade ettiği gibi, bu dua, İslam’daki dua geleneğinin bir yansımasıdır. “İnsanlar için rahmet istemek, yalnızca kendi değil, tüm insanlık için dua etmek” önemli bir anlam taşır. Erzurum halkının bu dua ile Allah’tan sadece kendi günahları için değil, tüm müminler için de af dilemesi, duanın toplumsal bir boyut kazandırdığını gösterir.
Erzurum Valiliği de sosyal medya üzerinden, şehrin manevi iklimini ve Ramazan’ın ruhunu anlatan paylaşımlar yaparak, İşfe‘ lenâ duasının şehrin manevi hayatındaki özel yerine vurgu yapmıştır. Erzurum’un Ramazan’ı, şehrin taşına, toprağına sinmiş maneviyatı, insanları bir araya getiren bu özel duasıyla farklı bir anlam taşır. Alvarlı Efe Hazretleri’nin dizelerinde olduğu gibi, Erzurum halkı, bu mübarek ayda sabırla oruç tutar, dost sofralarında buluşur ve teravih namazlarında dua eder. İşfe‘ lenâ duası da bu sürecin zirve noktasını oluşturur.
Erzurum’un Ramazan ayındaki manevi coşkusunu daha derinden hissettiren bu dua, hem bireysel hem de toplumsal bir huzur kaynağı olarak, şehrin kadim geleneğinin vazgeçilmez bir parçasıdır.