Erzurum’un Uzundere ilçesinde yer alan ve bin yılı aşkın geçmişiyle dikkat çeken Öşvank Kilisesi, bölgenin en önemli kültürel ve tarihî miraslarından biri olarak öne çıkıyor. Mimari özellikleri, kabartmalı figürleri ve renkli taş süslemeleriyle ziyaretçilerini büyüleyen bu yapının, 963 – 973 yılları arasında III. Adernese’nin oğlu Magistras Bağrat tarafından yaptırıldığı, girişinde bulunan kitabeden anlaşılıyor.
Öşvank Kilisesi, Gürcü mimarisinin Anadolu’daki en çarpıcı örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Büyük kubbesi, bazilikal planı ve taşa işlenmiş sanatsal detayları, dönemin mimari estetiğini gözler önüne seriyor. Dış cephesinde yer alan kabartmalı figürler, dini ve sembolik öğeleriyle dikkat çekerken, yapıda kullanılan renkli taşlar, estetik açıdan da zengin bir görünüm sunuyor.
Öşvank sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir manastır kompleksi olarak da tasarlanmış. Kilise yapısının içinde ve çevresinde;
Hamam,
Yatakhane,
Mutfak,
Kütüphane,
Rahip evleri gibi bölümler bulunuyor.
Bu yapılar, burada zamanında bir dini topluluğun yaşadığını ve bu kompleksin eğitim, ibadet ve günlük yaşam açısından merkezi bir rol üstlendiğini gösteriyor.
Öşvank Kilisesi, yüzyıllar boyunca çeşitli doğal etkenlere ve zamanın yıpratıcı koşullarına maruz kaldı. Ancak geçirdiği bazı onarımlar sayesinde büyük ölçüde ayakta kalmayı başardı. Bugün hâlâ özgün taş işçiliğini ve mimari özelliklerini büyük oranda koruyarak, hem akademik çevrelerin hem de turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Doğal güzellikleriyle öne çıkan Uzundere ilçesinde konumlanan Öşvank Kilisesi, Erzurum’a gelen ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Hem tarih meraklıları hem de fotoğraf tutkunları için eşsiz bir durak olan bu yapı, Anadolu’nun çok kültürlü geçmişine de ışık tutuyor.