Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde bulunan ve “kuş cenneti” olarak bilinen Arin Gölü, son yıllarda etkisini artıran kuraklık ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle alarm veriyor. Göldeki yaklaşık 5 kilometrelik çekilme, çevre köylerde yaşayan vatandaşları özellikle de hayvancılıkla uğraşanları ciddi şekilde etkiliyor.**
Bitlis’in en önemli sulak alanlarından biri olan Arin Gölü, 15 kilometrekarelik alanıyla yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yaparken, Süphan Dağı eteklerindeki bu doğal zenginlik hızla küçülüyor. Yağışların azalması, iklim değişikliği ve yer altı sularının aşırı kullanımı, gölde yaşanan su kaybını hızlandırdı. Gölün kıyı kesimlerinde yer yer 5 kilometreyi bulan çekilme, çevredeki ekosistemi tehdit ederken, yöre halkını da zor durumda bırakıyor.
“Hayvanlar su içmek için gölün yerini bile bulamıyor”
Ağırlıklı olarak hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler, hayvanlarını sulamak için göle ulaşmakta zorlanıyor. Konuyla ilgili konuşan Aşağı Süphan Köyü Muhtarı Cahit Erçetin, “Eskiden evimizin yanından göl görünürdü. Şimdi çocuklarla yürüyerek bile zor ulaşıyoruz. Kuşlar ve diğer hayvanlar susuz kaldı, perişan oldular. Biz de köylülerle imece usulüyle sondaj kuyuları açtık, panel havuz kurduk. Şimdilik böyle idare ediyoruz ama bu sürdürülebilir değil” dedi.
Sondajla geçici çözüm, kalıcı önlemler bekleniyor
Köylüler kendi imkanlarıyla kuruyan bölgelere yakın noktalarda sondaj çalışmaları başlattı. Açılan kuyulardan elde edilen suyla oluşturulan havuzlar, hayvanların su ihtiyacını bir nebze karşılamaya başladı. Ancak bu yöntem hem maliyetli hem de uzun vadede yeterli değil.
Köylüler, yetkililerden göl çevresinde acil önlem alınmasını, su kaynaklarının korunmasına yönelik projeler geliştirilmesini ve sürdürülebilir çözümler sunulmasını talep ediyor.
Uzmanlar uyarıyor: Tarım ve hayvancılık büyük risk altında
Bölgedeki su kaybının devam etmesi halinde sadece hayvancılık değil, tarımsal üretim de büyük darbe alabilir. Uzmanlar, Arin Gölü’ndeki çekilmenin durdurulamaması durumunda ekolojik dengenin bozulacağı, göçlerin başlayabileceği ve ekonomik kayıpların artabileceği uyarısında bulunuyor.






